Ana Sayfa

Hacamat ile Kızılay’a kan vermek arasında çok fark vardır. Kızılay'a damardan verilen kan vücudun kullandığı temiz kandır. Hacamatla sadece pis kan alınır.

Hacamat kan ile alakalı bir işlem olduğu için kan da insan vücudunda önemli bir rol oynadığından geniş bir bölgeye tesir etme imkanı vardır. Bununla beraber vücuttaki kirli kanı almakla kandaki toksinler, kolestrol ve kullandığımız ilaçlardan dolayı kanda bulunan ve bize zarar veren maddeler tehlikesiz bir şekilde vücuttan uzaklaştırılır.

Ayrıca uzun süreli kullanılan ilaçların ve antibiyotiklerden kalan ve kanda tortulaşmaya neden faktörler hacamatla temizlenir.

Hacamatla, kılcal damarlardaki tıkanıklıklar açılır. Kandaki ve dokulardaki gaz ve toksinlerin hacamatla atılması, hacamat yapılan bölgeye bağlı damarlardaki kan akımını canlandırır. Hacamat, dokuların beslenmesi ve oksijenlenmesini arttırır, sertlikleri ve ödemleri çözer.
 

Kelime manasıyla hacamat: Emmek, bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak manasına gelir.

                    İstilai manasıyla hacamat: Bir takım aletler yardımıyla, vücuda  zarar veren, deri altındaki birikmiş, damarlarda dolaşmayan, atıl kalmış pis kanın dışarıya atılması için yapılan işleme denir.

                    Hacamat: İki omuz arasından, sırttan, başın arkasından veya vücudun herhangi bir yerinden tedavi maksadıyla bardak, kupa, boynuz veya şişe yardımıyla kan aldırma işlemidir.

                    Hacamat yapan erkeğe haccam,  bayana haccame, hacamat yaptırmaya ihticam, bu işleri yaparken kullanılan kupa, bardak, şişe gibi aletlere de mihcem denir.

                    Hacamat, normal şartlarda damardan kan verme işlemiyle kıyaslanamaz. Kan verme işleminde vücudun kullandığı açık renkli temiz kan alınır. Hacamattaalınan kan ise, tamamen pıhtılaşmış, jöle kıvamında, kan özelliğini yitirmiş, damarlarda dolaşmayan, toksit maddeler içeren tamamen pis kandır.

                     Rasullullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. ‘’Beş şey peygamberlerin sünnetidir.  Haya, hilm, hacamat olmak, misvak kullanmak ve güzel koku sürünmek.’’ (M. Zevaid.8.83233)